NE ACI
FİLİZ DAŞ
filizdas33@gmail.com -Sabrı susmuş saatler gelip hüzne durunca
Soğuk duvarda nefes alamamak ne acı
Seyr-i aşk bestesinin notasını vurunca
O şarkıyı başından çalamamak ne acı
Elem yüklü buluttan belirirken izlerim
Bir teselli aradı şu umarsız sözlerim
Durmadan şerefine boşalırken gözlerim
Gönlünün mihrabında kalamamak ne acı
Anlattıklarım hepsi bir sevdanın meâli
Ruhunu azlettiren güneşin son mecâli
Dağları delen Ferhat ile Şirin misâli
Gidip de sevgiliyi bulamamak ne acı
Şehrin kalbine indi can müfliste anarken
Felek adil olmadı, hep yoklukla sınarken
Can suyu verilmemiş toprak bile yanarken
Yeniden bahara kök salamamak ne acı
Dilde derin âh ile vuslat yolunda duran
Boncuk boncuk terletip içten içe kavuran
Kirpiğinde asırlık nemden salıncak kuran
Sımsıcak gözyaşını silememek ne acı
Bilmezler günden güne nasılda solduğunu
Sırtı dönük dünyada kederle dolduğunu
Gelen geçen herkesten nerede olduğunu
Bir umut sorduğunda bilememek ne acı
Kandili yanan kalpte sırra erince kader
Bu mesnetsiz gövdemi yere serince kader
İflah olmaz ömrüme hükmü verince kader
Son nefeste yanında olamamak ne acı
Arşa değen çığlığım lisanı böldüğünde
Belki olur nasibim mahşerdeki düğünde
Kudretin kaleminde ansızın öldüğünde
Cenaze namazını kılamamak ne acı
O yârin kollarında ölememek ne acı...