ARTIK KANDİL’İN DE ADAYI
ARTIK KANDİL’İN DE ADAYI
İsmail ŞİMŞEK
i-simsek33@hotmail.com -Düşünebiliyor musunuz?
Neredeyse 40 yıldır bu ülkeyi kan gölüne çeviren etnik farklılık gözetmeden insanlarını inim
inim inleten terör örgütünün siyasal uzantısına ısrarla politik sahayı ‘’meşrulaştırma’’ çabası
içinde olan bir muhalefeti dünyanın neresinde görebilirsiniz?
Maalesef bu ülkede ‘’illegaliteyi olağanlaştırma’’ çabasında olan bundan beslenen bir
siyasetçiler sorunu var.
Zira ülkemiz, dünyada terörün en acımasızını yaşayan tek ülke. Terör örgütlerine dünyada bu
kadar çok zayiat veren ikinci bir ülke neredeyse yok…
On binlerce asker, sivil hatta kundaktaki bebekleri dahil tam 45 bin insanının ocağına ateş
düşüren teröre karşı bu ülke, bu günlerde maalesef muhalefet partileri perspektifinden bir
sınav veriyor.
Dünyada, terörle iç içe olup da teröre bu kadar çok alan açan veya açma çabası içinde olan
başka bir ülke muhalefeti olduğunu görmedim.
Aslında bunun ne tehlikeli bir çaba olduğunu ‘’terör siyasetini’’ meşrulaştırmanın politik
zemini enfekte ederken bir zaman sonra bu çabanın ‘’siyasal zihinlerdeki meşruiyet algısı’’
üzerinden siyasette terör algısını ‘’olağanlaştırabileceğini’’ öngörememek ya mental
tutulumla ya da açık ve planlı bir kurgunun ‘’siyasal hedefler uğruna feda edilmesiyle…’’
açıklanabilir.
Açıkça terör örgütüyle bağını inkâr etmeyen bunu her fırsatta vurgulayan uzantı siyasal
partinin, bu çabalarını görmezden gelen muhalefetin ‘’kendi meşruiyetleri gölgesinde’’ bu
siyasal hedefleri meşrulaştırma çabaları siyasetin nereden nerelere geldiğinin bilinmesi
bakımından önemlidir.
Özellikle ve ısrarla söylüyorum bu ülkenin kurucu unsuru olduğunu iddia eden bunu her
fırsatta hatırlatan ana muhalefetin bu ülkenin ‘’ millet, bayrak ve özellikle vatan’’ gibi
kurucu değerlerini dinamitleme çabalarını görmezden gelmek bir yana siyasal zemini bu ve
benzeri terör menşeili siyasal anlayışlara dar etmemesi manidar değil mi?
Misal, İspanya’daki ETA terör örgütünün uzantısı Batasuna partisinin, ETA terörünü
kınamadığı için kapatıldığını ve bu terör menşeili partinin AİHM’e yapılan itirazlarının
AİHM tarafından reddedildiğini terörle iltisaklı bu partinin kapatılmasını yerinde bulduğunu
hatırlatmaya gerek yok sanırım...
Dünyada ileri demokraside olsa hiçbir ülke yoktur ki herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı
olup da onun siyasal zeminde yaşamasına izin versin veya siyasal zemini zehirlemesine veya
enfekte çabalarına alan açsın...
Asıl garibime giden nedir biliyor musunuz?
CHP kuruluş felsefesinden uzaklaştı da kendini milliyetçi sayan ittifakın sağ tandanslı
milliyetçi, muhafazakâr diğer bileşenlerinin oy devşirme uğruna buna üç maymunu oynaması,
HDP gibi uzantı bir partinin her fırsatta vokalistliğini yapan ana muhalefetin bazı
siyasetçilerinin 14 Mayıs için kurguladıkları bu maskeli balo partisinde ana muhalefetin
külkedileri olarak bu maskeli baloya alan açmasıdır.
Bu uzantı partinin, ne yapılırsa yapılsın biz terörle olan bağımızı reddetmiyoruz, ‘’ bizi bu
şekilde kabul etmek zorundasınız’’ dayatması karşısında ‘’zaman içinde siyasal sistemin
meşru bir parçası olabilir’’ aldatmacasına bu kadar müsamaha gösterilmesi bu gafletin
gelecekte ülkenin bütünlüğü sorgulamasına alan açma hedeflerini olağanlaştırma,
olgunlaştırma meşruiyet kazandırma çabaları olarak anlamak gerekmiyor mu?
Bu asit üreten oluşumun amacını biz mi yanlış algılıyoruz? Yoksa paranoyak olarak biz de mi
bir sorun var?
Kendini akıllı sanan muhalefetin ortak sorunu ‘’ Erdoğan’’ düşmanlığı üzerinden kendi
siyasal hedefleri uğruna HDP’yi kullandığını zannetmesidir. HDP’yi kullandıklarını zanneden
6’lı masanın ise bu ülkenin üniter yapısını sorgulatmak vatan, bayrak gibi ortak değerlerini
ileride şahit olacağımız gelişmelere peşkeş çekmesidir.
HDP’nin ‘’ortaya karışık’’ siyaset üreterek terör bağıyla ilgili illegal çabalarını legalize
etme gayreti açık ve ortada iken, bu siyaset karşısında 6’lı masanın net tavır alıp ‘’terör
örgütüne mesafeli olmazsanız bizde artık size mesafeli olmak zorundayız ‘’demesini
millet olarak beklemek hakkımız değil mi?
Yapamazlar. Zira ‘’siyasal hesap; vatan, millet, bayrak’’ gibi bu milletin ortak değerlerinin
kat ve kat üzerinde…
Geldiğimiz noktada görünen o ki Millet İttifakı’nın adayı Sn. Kılıçdaroğlu, sadece 6’lı
masanın değil yedinci ortak olarak masanın gölge ortağı HDP’nin ve dolayısıyla Kandil’in de
adayı…
Buradan Millet İttifakı’na sesleniyorum.
Siyasal çıkarlar uğruna ülkenizi feda etmeyin! HDP ile yaptığınız gizli pazarlıklarla ülkenizi
Kandil’e peşkeş çekmeyin! Zira bu gafletinizin bu ülkeye bu ülkenin üniter yapısına bu
ülkenin geleceğine telafisi olmayacak tahribatlar vereceğini unutmayın!
Her fırsatta ağzınıza siyaseten de olsa pelesenk ettiğiniz ‘’ MİLLİ SİYASETE’’ dönün!