KİRLİ SİYASET
KİRLİ SİYASET
İsmail ŞİMŞEK
i-simsek33@hotmail.com -Maalesef ‘’ Çürük tahta çivi tutmuyor.’’
Bu günlerde Ana Muhalefetin kaset ve kurgu siyaseti üzerinden siyasal zemini enfekte ve
dizayn etmeye kurgulamaya dönük çabalarına tanıklık ediyoruz.
Kurgu derken kurgu, gerçekleri değiştirmek amacıyla insanları aldatma bir nevi olguları
maskeleme, algılara altlık oluşturma çabasıdır.
Maske ise görünmeyen yüz perdesidir. Bir nevi AR damarımız çatladığında kullandığımız
ikinci veya yedek yüzümüzdür.
Siyasette uzun zamandır AR damarımızı çatlatacak bu kadarına da pes dedirten bir muhalefet
yüzsüzlüğüne özellikle ana muhalefetin iktidar için her şey mübah anlayışı ile yalan üstüne
yalan, kumpas üstüne kumpas kurgu üzerine kurgu ile siyasal zemini kirleten kirli siyasetine
tanıklık ediyoruz.
Geçmişten bugüne bu kurgulardan bazılarını hatırlarsak kendisine ev ve eşya vaadi
karşılığında elektrik şartelini indirtip elektrik faturasını ödeyemediği için elektriği kesilen
vatandaş figürü yaratıp bunu kullanma işgüzarlığından tutunda kendisine ayni yardım etme
karşılığında CHP grubuna davet edilip oldubittiye getirilerek grup kürsüsünde rozet takılan
bayan muhtarına kadar benzer tiyatroları insanların gözünün içine baka baka kurgulamışlardı.
Sonradan vaatler yerine getirilmeyince bu oyunun figüranı olan vatandaş ve muhtardan gelen
itiraflarla bunun bir kurgu olduğu anlaşılmıştı. Bu siyasete tevessül edenlerin anlamadıkları
şey ise yalanın günün sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu olduğu gerçeğiydi. Neticede mızrak
çuvala sığmayacaktı.
Son onlu yıllarda özellikle ana muhalefet liderinin kasetle geldiği genel başkanlık
pozisyonundan sonra artık bu CHP zihniyetinin siyasetten anladığı şey kirli siyasi
argümanlarla kurgu siyaseti üzerinden toplum mühendisliği ile siyaseti dizayn etme çabasına
soyunma işgüzarlığıdır.
Kısacası son zamanlarda ‘’ Yasaklı alanları’’ kullanarak siyaset devşirme olur olmaz şeyleri
ortaya atarak bunlardan medet ummak belden aşağı vurarak siyaset üretme girişimlerine
tanıklık ediyoruz.
Maalesef bu durum umudumuz olan o erdemli siyaset yolculuğunda tedavi edilemez enfekte
alanlara yol açacak bir yola kapı aralamaktadır.
Son birkaç gün içinde benzer bir kurgunun Memleket Partisi Genel Başkanı Sayın Muharrem
İnce içinde içine çekildiği bir duruma tanıklık ediyoruz.
Uzun süreden beri CHP’nin medya ve yazar çizer ayağı yanında sosyal medya trolleri
üzerinden baskılanan Sayın Muharrem İnce, kaset kurgusu yanında muhalefet tarafından
kaybedilecek 14 Mayıs seçim sonuçlarının sorumluluğunu almamak adına CB adaylığından
çekilmek zorunda bırakıldı.
Oysa Muharrem İnce, 14 Mayıs seçimlerine patlamaya hazır bir volkan gibi başlamıştı. Ancak
bu yarışı sönmüş bir yanardağ gibi bitirmek zorunda kaldı. Kılıçdaroğlu’nun gerek kendisi ve
gerekse aracılarla ikna edemediği İnce’yi, ikinci bir ikna yöntemi olan ‘’deepfake’’ yani ses
ve görüntü argümanlarını kullanarak ikna yoluna mecbur etmesi siyasetin ne kadar
kirlendiğinin göstergesidir.
Tehdit ve şantaj, iknanın bir sonuç doğurmadığı durumlarda kullanılan bir yöntemdir. Tehdit
ve şantaj ile oluşturulmaya çalışılan algı üzerine kurulu, malzemesi kaset üzerinden ‘’yalan,
iftira’’ olan bu siyaset tarzı neresinden tutsanız maalesef elinizde kalıyor.
Maalesef ana muhalefetteki bu politik yozlaşma, bugüne kadar içine ettikleri siyaset
kurumunu foseptik çukuruna çevirmiştir.
Geldiğimiz son noktada ana muhalefet başta Millet İttifakı olarak muhalefet bloğunun
özellikle ana muhalefetin en belirgin politik çıkmazı siyaseti FETÖ fareleri ile ‘’ siyaseti
dizayn etme, kurgu ve yalan siyasetiyle’’ mesafe alma gayreti içerisinde olmasıdır.
Sonuç olarak bu seçim bir Kılıçdaroğlu – Erdoğan kapışması değil 7 yıldır sosyal medya dahil
birçok alanda devam eden bu günlerde ise siyaset zemininde devam eden FETÖ – Erdoğan
mücadelesidir.
15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne geçen yaklaşık 7 yıllık süreçte FETÖ fareleri
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile olan hesabını henüz kapatmamış olmalı ki 14 Mayıs 2023
seçimlerine girdiğimiz son düzlükte muhalefetin adayı Sayın Kılıçdaroğlu üzerinden oy
kaybettireceği düşünülen Muharrem İnce’yi saf dışı ederek yeni bir hesaplaşma içine
girmiştir.
İşte bu sebeplerledir ki 14 Mayıs 2023 seçimleri bir kırılma noktasıdır.
Bu seçimler FETÖ ve PKK dahil tüm terör odaklarının son çıkış tünelidir. Bu seçimden sonra
ne siyasette yaşayacaklarımız ne de yıllarca içimizi yakan terör gündemimizin eskisi gibi
olmayacağını şimdiden ilan edebiliriz.